Yabancı dil bilmek, günümüzdeki en önemli yetkinliklerin başında gelmektedir. Hatta, globalleşen dünyanın ortak dili sayılan İngilizce’nin yanı sıra, pek çok insan ikinci ve üçüncü yabancı dil konularında kendilerini geliştirmektedirler. Pekala, yabancı dil konusuna bu kadar önem verilmesinin nedeni, sadece iletişim ve kültür hususu ile mi ilgilidir? Yoksa insanlar, çıkar ve ticari kaygılar doğrultusunda mı yabancı dil öğrenmektedirler?
Kendi iş alanlarında, özellikle uluslararası çalışmalara imza atmak �ihracat ya da ithalat yapmak isteyen firmalar, alanlarında kendini geliştirmiş ve mutlaka yabancı dil bilen çalışanlar aramaktadırlar. Bu durum da, kişileri yabancı dil öğrenmeye itmektedir. Ticari faaliyet yapılacak olan ülkelere göre de değişiklik gösteren yabancı dil konusu, her sektörde kritik bir önem arz etmektedir.
Fransız bir firma ile çalışan Türk firması, mutlak suret ile Fransızca bilen çalışanları ile yoluna devam etmek ister. Çoğu zaman ortak dil olan İngilizce kullanılsa da, ilişkilerin kuvvetlenmesi ve her türlü duygu ve düşüncenin doğru olarak karşı tarafa aktarılması sebebiyle, Fransızca oldukça kritik bir unsur haline gelir. Bu bağlamda, müşteri ile ilişkisi çok olmayan mühendis ya da ofis elemanları gibi şirket çalışanlarının dahi, Fransızca bilenler arasından seçilmektedir. Yine benzer bir örnekle, pek çok Alman otomobil firmasının Türk çalışanlarında aradıkları Almanca bilme zorunluluğundan, durumun önemi anlaşılabilmektedir. Kimi firmalar ise, şirketlerine çalışan alırken, dil konusunda sınav ve mülakat bile yapabilmektedirler.
Türk çalışanların, Türkiyede yer alan yabancı ortaklı firmalarda çalışmaları için dil bilmelerinin zorunlu olması, her ne kadar çok üzücü ve trajikomik olsa da, çağımızın getirmiş olduğu, “bilginin hızlı ve doğru paylaşılması” unsurunun sağlanması adına bir zorunluluk niteliği taşımaktadır.
Yeni yeni büyüyen ve genellikle KOBİ özellikli aile şirketlerinde, bugüne kadar daha geleneksel yöntemlerle işleyen ticari ve üretim faaliyetleri, yabancı dil bilen çalışanların bu firmalarda yer almaya başlamasıyla birlikte değişim göstermektedir. Ofis elemanları içinde, yabancı dil bilen bir elemanın, rahatlıkla ve kısa sürede, müşteri temsilciliği gibi bir görevin sahibi olması kaçınılmazdır. Yine benzer bir aksiyonla, yabancı dil bilen mühendislerin ya da beyaz yakalı çalışanların, çalıştıkları orta ölçekli şirketlere çağ atlatabildikleri de savunulmaktadır. Çünkü, yabancı dil bilen teknik eleman ya da mühendis, firmanın alacağı yabancı makineleri daha rahat anlayacak, teknik servisle daha rahat ve doğrudan iletişim kuracak, hatta firmanın geleceğe yönelik planları açısından alacağı yeni makineleri bizzat yerinde görebilmek adına, yurt dışında gerçekleştirilen fuarlara da katılabilecektir. Bu şekilde, orta ölçekli firmalar yeni anlayışlar ve farklı perspektifler kazanmış olacaktır.
Kaynakça:
http://ingilizcegazetesi.blogcu.com/yabanci-dil-ogrenmenin-onemi-ve-gerekliligi/2368754